http://www.ahdevefa34.tr.gg
İSLAMGREEN34 SPOR GROUP  
  İSLAMGREEN34 SPOR WEB GROUP
  Spor - Avrupalı Müslüman Sporcular
  Spor - Güreş Antrenman Dosyası
  Spor - Türk Savunma Sporları
  Spor - Güreş Antrenman Etkisi
  Spor - Ölümcül Dövüş Sporları
  Spor - Türkiye Spor Federasyonları
  Spor - Türkiye Resmi Spor Siteleri
  Spor - Spor Aktiviteleri
  Spor - Türkiye Spor Kültür ve İslam
  Spor - Türk Savunma Sporu Sudo
  Spor - İletişim Formu
  Spor - Türkiye Olimpik Sporlar
  Spor - Türk ve Dünya Spor Endüstrisi
  Spor - Spor ve Faydaları
  Spor - Türk ve Dünya Olimpiyat Tarihi
  Spor - Ziyaretçi Formu
  Spor - Spor ve İslami hüküm
  Spor - Spor Kurumları
  Spor - Sporcu Müslümanlar
  Spor - Spor Biyografiler
  Spor - Spor Kategorileri
  Spor - Spor ve Sağlık
  Spor - Güreş Federasyonu
  Spor - Spor Web Siteleri
  Spor - Spor Klüpleri Dosyası
  Spor - Spor Futbol Klüpleri
  Spor - Spor Haberleri
  Spor - Spor Radyoları
  Spor - Spor Videoları
  Spor - Spor Egzersizleri
  Spor - Spor Branşları
  Spor - Spor Tarih Dosyası
  Spor - Spor Gazeteleri
  Spor - Photography Gallery
  Spor - Kayak Sporu
  Spor - Motor Sporları
  Spor - Yaz Sporları
  Spor - Doğa ve Deniz Sporları
  Spor - Boksör Cemal Kamacı
  Spor - Muhammed Ali Clay
  Spor - Dünyaca Ünlü Türk Sporcular
  Spor - Dünyanın En İyi Escrima Hocası
  Spor - Şampiyon Şinan Şamil Sam
  Spor - Türkiye ve Güreş
  Spor - Gazanfer Bilge Olimpiyat Şampiyonu
  Spor - Şampiyon Güreşçi Hamza Yerlikaya
  Spor - Rıza Kayaalp Şampiyon Güreşçi
  Spor - Taha Akgül Şampiyon Güreşçi
  Spor - Soner Demirtaş Şampiyon Güreşçi
  Spor - Recep Kara Şampiyon Güreşci
  Spor - İsmail Balaban Şampiyon Güreşçi
  Spor - Orhan Okulu Şampiyon Güreşçi
  Spor - Ahmet Taşcı Şampiyon Güreşçi
  Spor - Ali Gürbüz Şampiyon Güreşçi
  Spor - Vedat Ergin Şampiyon Güreşçi
  Spor - Kenan Şimşek Şampiyon Güreşçi
  Spor - Ata Karataş ve Türk Güreş Sporu
  Spor - Şampiyon Türk güreş Milli Takımı
  İSLAMGREEN34 TARİH WEB GROUP
  İslamGreen34 Web Group
  Tarih - Peygamberimizin Eşleri
  Tarih - Hanım Sahabeler
  Tarih - Hanım Evliyalar
  Tarih - Dinler Tarihi
  Tarih - Hz.Hatice r.a
  Tarih - Hz.Ayşe r.a
  Tarih - Hz.Fatma r.a
  Tarih - Evliyalar Tarihi
  Tarih - Mezhepler Tarihi
  Tarih - İdeolojiler Tarihi
  Tarih - Peygamberler Tarihi
  Tarih - Ülkeler Tarihi
  Tarih - Endülüs Tarihi
  Tarih - Dünya Tarihi
  Tarih - Türkiye Tarihi
  Tarih - Osmanlı Tarihi
  Tarih - İslam Tarihi
  Tarih - Dini Hikayeler
  Tarih - Facebook Zararları
  Tarih - Musıc Box Unıtesı
Spor - Türkiye Olimpik Sporlar





           TÜRKİYE OLİMPİK SPORLAR



            


            

               
            
TÜRKİYE OLİMPİK SPORLAR


 

TENİS:

Küçük bir topun raketle vurularak oyun alanının orasına gerilmiş olan file üzerinden karşı sahaya atılmasıyla oynanan spor dalıdır.Tenisin kökeni kimilerine göre antik Roma döneminde, çıplak ya da eldivenli el ile oynanan "tringon" adı verilen oyuna dayanır. Diğer bir görüş ise benzer bir oyunun ilk kez Meksika'da Toltec yerlileri tarafından oynandığı ileri sürülmektedir. Mısır ve İspanya'da bulunan fresklerde ve Rönesans dönemi İtalya'sından kalma resimlerde, "giocco del pallone" ve "juego de pelota" isimleri altında, benzer esaslara dayanan oyunların duvarla çevrili alanlarda oynandığı görülmektedir.

Türkiye Tenis Federasyonu

VOLEYBOL:

Altisar kisiden olusan iki takimin topu uc pasta filenin uzeirnden gecirmeye ve rakip takimin sahasina dusumelerine dayanan spor dali.
Voleybol 1885 yilinda Amerika'da icat edildi. Holyoke YMCA Okulun'da ogretmenli yapan William Morgan basketbol topunun ic lastigiyle boyle biroyunun oynanabilcegini dusundu ve ilk uygulamayi ogrencileri arasinda yapti. 1. Dunya savasi yillarinda voleybol Uzakdogu'ya ve Avrupa'ya yayildi.1964 Tokyo Olimpiyatlarindan itibaren olimpiyat programina alinan valeybol'da 80'li yillara kadar Sovyetler buyuk ustunluk kurdu

Türkiye Voleybol Federasyonu

KAYAK:

Fiber ya da plastik maddelerden yapılmış olan kayaklarla kar üzerinde çeşitli yönlere kaymaya dayanan spor dalıdır.İnsanlık tarihi kadar eski bir spor dalı olan kayak, insanoğlunun doğa ile yapmış olduğu yaşam savaşı sonucu ortaya çıkmıştır. Tarih öncesi çağlarda insanların kışın karda batmamak amacıyla, ayaklarına baglamış oldukları çeşitli şekillerdeki ağaç parçaları kayağın en ilkel şeklini temsil etmektedir.

 

MASA TENİSİ:

Bir masanın iki tarafındaki sporcuların ellerindeki raketler yardımıyla küçük bir topu, masanın ortasına gerilmiş ağ üzerinden karşı tarafa geçirmeye çalıştıkları spor dalıdır.Masa tenisi, 16. yy'da İngiltere'de yemek masalarının üzerinde lastik bir topun, rakete bezeyen kasnaklar aracılığıyla fırlatılarak oynanması sonucu tesadüfen ortaya çıktı. İlk zamanlar "ping pong" adı verilen bu oyun, 19002 yılında kurulan Ping Pong Birliği'nin, 1921-22 yılları arasında tekrar oluşturulması ile birlikte "Masa Tenisi" olarak anılmaya başlandı.

Masa Tenisi Sitesi

POLO:

İki takım arasında, top ve sopalar yardımıyla at üzerinde oynanan bir açık alan oynudur.Küçük bir topu uzun soplar yardımıyla rakip kaleye atarak sayı kazanılmaya çalışılan "polo" oyununda oyuncuların hem ata binme hem de topa vurma becerilerinin çok iyi olması gerekir.

SÖRF:

Uzun bir borddan yararlanarak, dalgaların üstünde ayakta kaymaya dayanan spor dalıdır.Rüzgar ve dalganın etkisiyle yapılan ve rüzgar sörfü olarak da bilinen wındsurf'e, yelken dalı içinde yer verilmiştir.

Surfers 2000 OnLine

SUKAYAĞI:

Ayağa takılı kayaklar yardımıyla, hızla giden bir teknenin arkasına bağlı olan halata tutunarak su üstünde kaymaya dayanan açık hava sporudur. Sukayağı sporunun ilham kaynağının, karda atlar tarafından çekilen kayakçılar olduğu sanılmaktadır. İlk kez 1925 yılında ABD'li Fred Walter bu spor dalının patentini aldı. Gerçek anlamda bir spor olarak ilk kez denenmesi ise 1920'li yıllarda ABD'li Ralph Samuelson tarafından yapıldı. 1930'lu yıllarda, başta ABD olmak üzere, Avusturalya, İngiltere ve Fransa'da yaygınlaştı, 1946'da ise, dünya çapındaki en önemli karar ve yönetim organı Dünya Sukayağı Birliği "World Waterski Union" (WWSU) kuruldu. 1949 yılında sukayağında ilk Dünya Şampiyonası yapıldı; daha sonara bu şampiyona düzenli olarak sürdürüldü.

TEKVANDO:

Rakibe karşı silahsız olarak, çıplak el ve ayaklarla yapılan savunma tekniklerini içeren spor dalıdır.Tekvandonun kelime anlamı: Tae; ayak, Kwon; el, Do;yol-sanat olup, el ve ayakla savunma sanatı anlamına gelir. Fakat tekvando, sadece bir teknik ve yekenek olamyıp, aynı zamanda felsefi ve insancıl değerler toplamıdır.

SUTOPU:

Havuzda 7'şer kişilik iki takım arasında oynanan, batmaz bir topu rakip takımın kalesine sokmayı amaçlayan su sporudur.Sutopu, süratli bir takım oynudur ve oyuncuların iyi yüzücüler olmalarının yanısıra, ciğer kapasitelerinin de çok yüksek olması gerekir.Sutopu, 1870'li yıllarda İngiltere'de ortaya çıkmış; kuralları belirlenmiş olarak ise ilk kez 1890 yılında İngiltere ile İskoçya arasında oynanmıştır. 1900 yılında da Olimpiyat Oyunları'nda yer almıştır. Sutopunun uluslararası yönetim organı, Amatör Yüzme Federasyonu'na (FINA) bağlı Uluslararası Sutopu Yönetim Kurulu olup, 1908'de  kurulmuştur. 1920'li yıllarda sutopunun güç ve yetenek isteyen spor dalı olmasını sağlayan derin havuzlar kullanılmaya   başlanmıştır. 1937 yılında ise FINA, sutopu oyununun tam şişirilmiş, pas yapma becerisi yüksek topla oynanmasını karara bağlamıştır.

HALTER:

Halter sporunun geçmişi ilkel toplumlara kadar uzanmaktadır.Söz konusu dönemlerde, erkek çocukları için yapılan "ergenlik sınavı"nda özel bir taşı en çok kaldıran sınavı kazanmıştır.Halterin bir spor dalı olarak kabul edilmesi ve ilgi görmesi ise 18.yy. sonlarına kadar dayanmaktadır.Ancak Halterciler(Alman Eugene Sandow, Arthur Saxon ve Fransız Louis Apollon) şovmen,haltercilik de panayır ve tiyatrolarda bir gösteri biçimi olarak kabul edilmiştir.

Halter Sitesi

JUDO:

Rakibe vurmaksızın denge ve güç unsurlarının kullanarak savunma yapmaya dayanan spor dalıdır.Judo,Jujutsu'dan doğan spor dallarından birisidir.Jujutsu ve Judo Çin karakteri ile yazılan kelimeler olup Ju, her ikisinde de "Yumuşaklaşmak" veya "Yol Verme", Jutsu "Sanat Çalışma", "Do" ise "Prensip" veya "Yol" anlamına gelmektedir.Jujutsu"Yumuşak Sanat",Judo zafer kazanmak için önce yol vermeyi ifade eden "Yumuşaklılık Yolu", Kodokan ise,"Yolu Çalışma Okulu" demektir.Judonun amacı,zihinsel ve ahlâki disiplin yoluyla sağlam karakterli insan yetiştirirken vücudu kuvvetli,faydalı ve sağlıklı yapmaktır.Judoda birinci kural,kuvvete karşı koymadan rakibin kuvvetinden yararlanmak, ikinci kural ise şiddet kullanmamaktır.Judocu rakibine acı vererek değil, onu acı sınırının eşigine getirerek üstünlüğünü belirtir.Judo bu tür kuralları bedensel ve zihinsel enerjiden en üstün ve en uygun bir şekilde kullanabilme yöntemini öğretirken, bunu yaşamın her döneminde de kullanmasını sağlar.

Judo Sitesi

HENTBOL:

Kapalı salonda 7, açık alanda 11'er kişilik iki takım arasında, topun elle oynanarak kaleye sokulmasına dayanan spor dalıdır.İlk kez 1927'de İstanbul'da bir açık alan sporu olarak oynanan hentbol, daha sonra yavaş yavaş Anadolu'ya da yayılarak oynanmaya başlanmıştır.Ancak Türkiye'de hentbol, voleybol ve basketbol ile birlikte 1942 yılında "Spor Oyunları Federasyonu"na baglanınca canlanmaya başlamış,ilk hentbol ligi 1942-43 sezonunda İstanbul Hentbol Ligi adıyla kurulmuş ve o yıl Defterdar Takımı şampiyon olmuştur. 1943-44 ve 1944-45 yılları arasında ise Galatasaray şampiyonlugu elinde tutmuştur.1945'te ilk kez düzenlenen Türkiye Şampiyonası düzenlenmiş, şampiyon da" Kara Harp Okulu"olmuştur.

Hentbol Sitesi

GOLF :

Üzerinde dogal Ve yapay engellerden oluşan parkurlar bulunan geniş bir çim arazide, özel bir topu sopalar yardımıyla her parkur sonundaki deliğe en az sayıda sıralı vuruşla sokma esnasına dayanan açık alan sporudur.Rakibe ve skora karşı oynanmadığı için golf, her yaş, cinsiyet ve kondisyonda yapılabilen bir spordur.Golf sporunun kökenin 15.yüzyıllıga indigi, bu dönemde Hollandalı denizcilerin golfe benzeyen bir oyunu aralarında ilk kez oynadıkları bilinmektedir.Flemenkçe'de "çomak" anlamına golfün daha sonra denizciler tarafından Britanya adalarına taşındıgı sanılmaktadır.

Golf Sitesi

ATICILIK: 
Barutun bulunup atesli silahlarin kullanilmasi ile spor gorunumune kavustu.Hayli masrafli olan bu silah kullanma sporu 19.yuzyilin ortalarinda Kuzey Avrupa ulkelerinde ve Ingiltere'de basladi.Aticilikta ilk dunya sampiyonasi 1890'da yapildi, 1896 Olimpiyatlarinin programına alındı.Aticilik Osmanli doneminde 1940 yilindan itibaren ele alindi. Spor kluplerinin kurulmasi ve ordunun ilgi gostermesi ile kabul edildi.

Atıcılık İle İlgili Bir Site

ATLETIZM:

Insanoglunun yaptigi en eski spor dallarindan biri. Fiziksel guc,dayaniklik,ceviklik, hiz gibi nitelikler gerektiren; kosu,yuruyus,atma ve atlamalardan olusan calismalar,etkinlikler,oyun ve yarismalari ifade eder.Antropoglar, sosyologlar ve spor arastirmacilarinin belirlediklerine gore,insanoglu cok eski caglarda yasama mucadelesi verirken atletizme basladi,Vahsi hayvanlarin saldirisindan kacmak ya da karnini doyurmak uzere avlayacagi hayvanlari kovalamak icin kosmayi ogrendi. Kendisini korumak icin once tas, daha sonra mizrak atma tekniklerini gelistirdi. Antik cagda duzenlenen olimpiyat oyunlarının ana yarisma dalini da atletizm olusturdu. Bilinen ilk olimpiyat sampiyonu M.O 776'da yapilan ilk olimpiyatin 200 metre birincisi Elisle Corebus oldu. Buna paralel olarak KIR KOSULARI, YOL KOSULARI,PIST KOSULARI'dir.


Turk Atletik Federasyonu

BASKETBOL:
Topu yerden 3.05 metre yukseklikteki bir cemberden gecirmeye calisan beser kisilik takimlarin elle oynadiklari oyun.
Basketbol, aslen Kanada'li olan ve 39 yilini Amerika'da spor ogretmenligi yaparak geciren Dr.James Naismith tarafindan bulundu.
Ilk basketbol maci 20 Ocak 1892 gunu Springfield YMCA dersanesinde spor salonunda oynandi.Naismith oyunun esaslarini 13 ana maddede topladi. Ulke icindeki isbirligi ile bu oyun iki yil icinde tum Amerika'ya yayildi. Amerika'li askerler birinci dunya savasin sirasinda basketbolun Avrupa'ya yayilmasinda buyuk rol oynadilar.

Turkiye Basketbol Federasyonu

BINICILIK:
At terbiyesi, engel atlama,kros gibi ana bolumlerden olusan bayan ve erkek sporcularin bir arada yaristigi olimpik atli spor dali.
Binicilik sporunun tarihi, Insanin ati ehlilestirerek binmeye basladigi ilk caglara dayanir.4 bin yillik gecmisiyle en eski spor dallarindan biri olarak kabul edilir.M.O 688'de Yunanlilar Iskitler'den ogrendikleri biniciligi "araba yarislari"biciminde olimpiyat yarisma programina aldilar.16.yy'da ilk binicilik okulu Italya'nin Napili kentinde acildi.At ve binicilik, Islam dunyasinda ozellikler Turkler arasinda onemli bir yer tuttu.Osmanli Imparatorlugu doneminde koyden buyuk sehirlere kadar hemen her kesimde binicilik yarismalari duzenlendi. Sultan Abdulaziz duzenledigi yarislar sayesinde bu spor dalina verilen onemi arttirdi. 1913'te Mahmut Sevket Pasa, Sipahiocagi'ni kurdular. Bu ocak sayesinde ozellikle ordu, biniciligimizin en onemli kaynagi haline geldi.

Turkiye jokey kulubu

BISIKLET:
İnsan gucunu ise ceviren, pedal veya benzeri bir mekanizma ile calisan iki tekerlekli motorsuz tasit araciyla, ozel pistte,yolda veya acik arazide ferdi ve takim halinde yapilan spor dalı.19. yuzyilda ortaya cikan ilk bisiklet ornekleriyle basladi. 1690'da Fransiz asilzadelerden Sivrac'in yaptigi ve "Celerifere" adini verdigi iki tahta tekerlekli pedalsiz bisiklettir. 1834'te Iskoc Kirkpatrick McMillan pedali icat etti. 1866'da bisiklet yayginlasmaya basladi.Bisiklet 1896 da Ilk olimpiyatlarda yer aldi. Saate karsi yaris ise 1900'de yapildi ve halen yarisma olarak kabul edilir.

BOKS: 
Ozel eldiven takilmis, kilolarina gore siniflandirilmis,iki kisinin, ring adi verilen kare bicimindeki bir alanda yumruklariyla vurusarak birbirlerine ustunluk sagladiklari, amator veya profosyenel olarak oynanan oyun. En eski spor dallarindan biri olan boksun 5 bin yillik gecmisi vardir.Onceleri askeri amaclarla, yakin yakin dovus tekniklerinden biri olarak boks ozellikle jimnazyumlarda genclere ogretiliyordu. Daha sonra guresin bir parcası olarak spordaki yerini almaya basladi. M.O. 2500 yillarinda boks'un bir spormucadelesi biciminde uyguladigi, Mezopotamya'da Bagdat yakinlarinda bulunan tabletlerdeki kabartmalardan da anlasildi. Boks'un temelleri Ingiltere'de atildi. 17.yy'da Ingiliz'ler vurus bicimlerini belirlediler.Şiddet unsurlarini azaltarak olayin sportif yanini gelistirdiler.


Boks Sitesi

CIMNASTIK:
Atletizmm ve gosteri niteliklerini tasiyan, vucudun esnekligine,cevikligine dayali cesitli ritmik-artistik hareketlerden olusan,
bayanlar ve erkeklerin yaptigi aletli-aletsiz spor dalı.Cimnastik sporunun kokleri tarih oncesi eski caglara kadar uzanir.
Sosyologlar, insnaoglunun maymunlardaki ceviklige ozenerek ilk cimnastik hareketlerini taklit yoluyla gerceklestirdigini belirtirler. Cimnastik, Cin,Pers,Hindistan,Yunan ve Roma uygarliklarinda da onemli yer tutar.Bugunku modern cimnastigin temelleri 18.yy'da Almanya'da atildi.Modern cimnastik, Atina'da duzenlenen 1896 olimpiyatlarindan itibaren olimpiyat programlarina alindi.

CIM HOKEYI:
Futbol alani buyuklugunde bir alanda, on birer kisilik takimlarin sopalar yardimi ile topu kaleye sokmak icin mucadele ettikleri spor dali.
Cim hokeyi, futbolla, buz hokeyinin bir karisimidir. Bu iki spor dali kadar populer olmasada Bati Avrupa'da da bayanlar arasinda, Asya
ulkesinde de erkekler arasinda hayli yaygindir.Bu oyunun ilk olarak eski Yunan'da oynandigi, bugunku lere benzer kurallarinin da Persler tarafindan kondugu sanilmaktadir. Hokeyi Ingilizler'den ogrenen Hintli ve Pakistanlilar, gunumuzde bu spor dalinda ust siralarda yer almaktadir.1908'den bu yana olimpiyatlarda yer alir. (1924 haric)

 

 


 

ESKRIM:
Kilicla dovusme sanatinin cesitli kategorilere ayrilarak ve teknolojik gelismelerden yararlanarak uygulanmasina dayali bayan ve erkek sporu.1896'dan bu yana olimpiyat programlarinda yer alan eskrimde Italyan,Fransiz ve Macarsporcular onemli basarilar elde ettiler.
1928'den 1960'a kadar olimpiyat sampiyorlugunu kimseye kaptirmayan tek ulke Macar'lardir.


FUTBOL:
Onbirer kisilik iki takim arasinda oynanan, kure biciminde ozel bir topun eller kullanılmadan ayak,kafa ve vucudun oteki kisimlariyla vurularak rakip kaleye sokulmasina dayali bir spor dali.
Futbol cagimizin en cok sevilen sporu olarak kabul edilir.Futbolun gecmisi M.O. 3000 yillarina kadar dayanir. Cin'de Imparator
Huang Ti doneminde (M.O.2697), askerlerin savasa hazirlik amaciyla Tsu-Cuhu adiyla bir tur futbol oynadiklari, yazili belgelerden anlasilir.Bu topun deriden yapilmis, yuvarlak topun, iki kazik arasindan gecirilmesine dayaniyordu.Bugunku modern futbolun kaynagi Ingiltere oldu. Ingilizler 12.yy'dan itibaren futbol oynamaya basladilar.II Edward tarafindan 1314 yilinda yasaklandi.17.yy'a kadar futbol hep gizli oynandi.futbolculara da halk tarafindan hep kotu gozle bakildi. Kral II.Charles doneminde serbestce oynanmaya baslamis. 1863 yilinda futbol kurallari uzerinde kesin anlasmaya varip Ingiltere Futbol Federasyonunu kurdular.Bu tarihten sonra da Avrupa ulkelerine ve butun dunyaya yayildi. Mdern futbol 19.yuzyilin sonlarinda Turk toplumunda oynanmaya basladi.Su an oldukca ilgi duyulan futbol, hemen hemen tum spor dallarindan once gelir.Turkiye milli maclarinda vermis oldugu karsilasmalarda, bir cok basariya imza
atmis bulunmaktadir

 

 

Turkiye Futbol Federasyonu

KANO:
Akarsularda zamanla oldugu gibi, guc doga kosulalriyla da mucadele etmeye dayanan ve kucuk bir tekneyi tek kurek yardimiyla hedefe ulastirma prensibi uzerine kurulu spor dalı.Kano, bir olimpiyat sporu oalrak cok cesitli teknelerle yapilir.Bu siniflar kano ve kayak olmak uzere iki katergoriye ayrilmis olup, kanolara "Canadians" da denir.Kanolar Kizilderililerin teknelerinden dogmustur.

KUREK:
Insanoglunun denizler ve akarsularlarla basit araclar kullanarak mucadelesini temel alan bir spor dalidir.Kuregin ilk kez ne zaman ve kimler tarafindan kullanildigi tam olrak bilinmiyor.Ancak tarihsel kaynaklarin cogu, kurege benzer gereclerin ilk olarak Akdeniz'de goruldugunu, ilk kurek yarismasininda Misir'da Nil Nehri uzerinde yapıldıgını one surerler. Ilk kurek yarisi 1715 yilinda Ingiltere'de Thames Nehri'nde yapildi. 1900 Paris Olimpiyatlarindan beri olimpiyat programinda yer alir.

KIS SPORLARI:
Zorlu doga kosullarina karsi, insanoglunun cesitli araclar yardimiyla kar ve buz uzerinde hareket etmesine dayali spor dali.
Kayak, kis sporlarinin temelini olusturur.Isvec'li arkeologlarin yaptigi kazilar, kayak sporunun en azindan dort bin yillik bir gecmisi oldugunu kanitladi. 205 cm boyunca, orta yerindeki genisligi 15 cm olan kayaklarin cam agacindan yapildigi anlasildi, M.S. 526-559
yilalrinda Procopios'un yazilarinda kayak musabakalarina yer verildigi goruldu. 1891'de Avusturya'li Zdarsky (1874-1946) Ilk spor kayagini yapti. 1892'de Almanya, 1894'te Avusturya ve 1901 yilinda Fransa'da baslayan kayak musabakalari giderek kis sporlari icine girdi.

 

 

 


OKCULUK:
Kokeni insanoglunun avcilik gunlerine dayanan, oku bir yay araciliyla hedefe gondermeyi amaclayan spor dali.Okculuk ilk kez 1904 yilinda olimpiyat programina alindi. Bu bransta ilk donemlerde Fransa,Belcika ve Ingiltere basarili sonuclar almis, daha sonraki
donemlerde Amerika, Sovyerler Birligi, Iskandinav ulkeleri ve Italya bu ulkeleri izlemistir.


YELKEN:
Insanoglunun suyun kaldirma kuvvetinden istifade ederek kullandigi teknelere ruzgarin enerjisini de eklemesiyle olusan ve onceleri bir ulasim bicimiyken sonra dogayla mucadelenin agir bastigi bir faliyet halene gelen spor dali. Ozellikle acik denizlere kiyisi olan ulkelerin benimsedigi yelkenli tekneler,ulasim ve savas amaclariyla da kullanildi. Yelkenli bir spor dali olarak benimseyen ilk ulke Ingiltere'dir
1693 yilinda Seamark Cub adinda bir klubun kurulmasindan sonra yelken sporu dunyanin diger ulkelerine de yayildi.


YUZME:
Insanoglunun ilk caglardan bu yana dogaya uyum saglayabilmek icin ihtiyac duydugu aktivitelere dayali spor dali.Once hayvanlarin hareketlerini izleyen, sonra da suyun icinde kol ve bacaklarini icgudusel bir bicimde kimildatan insan, kisa surede yuzmeyi ogrendi.
Ancak bu aktivitenin organize bir yaris bicimi haline gelmesi 19. yy'a rastlar Bununla birlikte bazi tarih kitaplarinin Japonya'da yuzme yarislarinin cok daha eskilere dayandigini, 1603'te Japonlarin ilk ulusal yarismayi duzenlediklerinden soz eder.
Yuzme sporuna Avrupa kitasinda onculuk eden Ingiliz'lerdir

GÜREŞ 

g4



İki kişinin özel bir alanda, belirli kurallara uyarak teknik, kabiliyet ve zekalarını kullanarak birbirlerini yenme mücadelesi.
Tarihte güreşle ilgilenen milletler arasında en eskisi Türkler olmuştur. Bu bakımdan dünya milletlerinin dillerinde “Türk gibi kuvvetli!” sözü, atasözü halini almıştır. Tarihi kayıtlar, güreşin, Yunan ve Romalılardan önce Türkler tarafından yapıldığını tespit etmektedir.

 

Branşın Amacı
İki sporcunun çevikliğini, güçlerini ve aklını kullanarak birbirlerine üstünlük kurmaya, sırtlarını yere getirerek kazanmaya çalıştıkları bir mücadele sporudur.
Sporcu Özellikleri
Bu spordaki en önemli sporcu özelliği tartışmasız güç ve atikliktir. Gücün rakibe devamlı kullanılması açısından da kondisyon çok önemlidir.
Branş Kategorileri
Dünyada olimpik iki güreş stili vardır. Bunlar Greko-Romen ve Serbest stillerdir.
a) Greko-Romen güreş stilinde belden yukarısı ile oyun taktik edilir. Ayakla oyun yapılmaz ve rakibin hücumu engellenmez. Bu stil Avrupa ülkelerinde yaygındır. Greko-Romen güreş stilini ilk uygulayan Türk
güreşçileri: Koca Yusuf, Kara Ahmet, Hergeleci İbrahim, Filiz Nurullah, Kurtdereli Mehmet, Adalı Halil, Mandıralı Ahmet ve Kara Osman’dır. Türkiye’de bu stil Beşiktaş kulübünde 1903 yılında uygulanmıştır.
b) Serbest güreş stilinde ayaklar dahil vücudun her yeriyle oyun tatbik edilir. Bu güreş stili Türkiye’deki geleneksel güreşlere benzediğinden dolayı ülkemizde daha yaygındır.

 

 

 

“Rusyalı güreşçi Aleksandr Karelin spor karyeri boyunca 887 karşılaşmada galip çıktı ve yalnız iki kez yenilgiye uğramıştı.”
– Aleksandr Karelin
– Rusya

 


 

Güreş Sporunu Yapmak İsteyenler İçin
Tüm spor branşlarında olduğu gibi Güreş sporunda da başarılı sporcular 6 – 7 yaş aralığında bu spora başlayan ve eğitimlerini aldıkları Spor Kulüplerinin antrenmanlarına  prensipli bir şekilde devam eden kişilerden oluşur.

 

Geleneksel Türk Güreşleri

ABA GÜREŞİ: Türkiye’nin Gaziantep ve Hatay yörelerinde yapılan mahalli güreş çeşididir. Güreşçilerin sırtlarına birer aba giyip ayakları çıplak olarak yaptıkları güreş şeklidir. “ABA” Güreşçiler üstlerine “Aba” adı verilen koyun yününden ve keçi kılından el tezgahlarında dokunan, kolsuz, omuz ve sırtları dayanıklı
olması için deri ilave edilen boyu güreşçilerin dizlerine kadar gelen bir giysidir.

ŞALVAR GÜREŞİ: Güreşçilerin geniş şalvar giyip belden yukarısı çıplak olarak yaptıkları güreş çeşididir.

KARAKUCAK GÜREŞİ: Karakucak güreş Türklerin Öz Milli güreşidir. Orta Asya’dan kaynaklanan bu güreş türünde yüzyıllar boyu görüntü ve kurallarda çok az değişim olmuştur. Günümüzde serbest güreş diye bilinen minder güreşi karakucak güreşin formüle edilmiş şeklidir. Karakucak güreşte pehlivanlar bacaklarına genelde pırtpıt giyerler. Sembol sporcumuz Yaşar Doğu ve şampiyon güreşçilerimiz Karakucak güreşten minder güreşine geçmişlerdir.

PIRTPIT: Keçi kılından sert kumaştan yapılan kısa pantolon şeklinde bir giysidir.

YAĞLI GÜREŞ: Yağlı güreş Türklerin yüzyıllardan beri yapıldığı kültürel sporlardandır. Güreşçilerin vücutlarına yağ sürerek, “Kısbet” adı verilen manda derisinden yapılmış özel bir giysi ile yapılmaktadır. Yağlı güreş karakucak güreşin formüle edilmiş şeklidir.

Türkiye’ de Güreş Spor Branşında Eğitim Veren Kulüpler Özel Eğitim Merkezleri ( MAPS )

 

Tarihi Süreç Ve Bazı Detay Bilgiler

Güreş insanlık tarihi kadar eski bir spor dalıdır. Eski çağ insanı doğa ile mücadele ederken, günümüzün güreş sporundan pek farklı bir mücadele yaşamamıştır. Dünyanın en eski mücadele sporu olarak bilinen güreş, eski Mısır’da bulunan 5000 senelik resimlerde bile izlerine rastlanan bir spordur. Güreş sporu ile uğraşan milletlerin başında Türkler, Araplar ve Yunanlılar gelmektedir. M. Ö. 708’de Yunanlılar, M. Ö. 2. yüzyılda Türkler, M. Ö. 22’de Japonlar, M. Ö. 260’da Sümerler, M. Ö. 2000-2470-2320’de Mısırlılar tarafından güreş yapıldığına dair belgeler bulunmuştur.
Antik Olimpiyat Oyunları M.Ö. 776’da başladığında güreş oyunların ana sporu konumundaydı. M.Ö. 1500 yıllarında Hindistan’da serbest stile dayalı güreş sporunun görüldüğü tarih kitaplarında yer almıştır. Bu sporu Çinliler, Japonlar ve ABD’lilerin de yaptıkları bilgiler arasında. M.S. 700’lü yıllarda Japonya’da uygulanan Sumo, devlet başkanlarının da desteği ile hızla yayılmış, daha sonra bu stil uluslararası spor organizasyonlarında yerini almıştır.
Tarih kitapları grekoromen stilin Grekler ve Romalılar tarafından yapılan güreş müsabakalarının aynısı olduğunu yazmaktadır. Greko-romen stilde güreşçiler, sadece kollarını ve vücutlarının belden yukarısını
kullanabilirler.
1904’ten beri olimpiyat oyunlarında yer verilen serbest stilde ise adından anlaşılacağı üzere vücudun belden aşağısını ve bacakları kullanmak serbesttir. Serbest stil sadece 1912 oyunlarında yer almamıştı. Yıllar içinde Avrupa ülkeleri Greko-romene egemen oldular. Bu stildeki en son ve en büyük isim, güreşi bıraktığını açıklayan Rus ağır sıklet güreşçisi Alexander Karelin’dir.

Türkiye’de Güreş ve Gelişimi

Türklerin en eski spor dallarından biri olan güreş, ‘kures’ sözcüğünden gelmektedir. İran’da müslüman hükümdarların emri altına çalışan Türklerin kures adını verdikleri bir çeşit spor yaptıları belirtilmektedir.
Daha sonraları Türklerde güreş günlük hayatın vazgeçilmez bir parçası olmuştur. Oğuz Türklerinde güreş sporunun her dalına yer verildiği Dede Korkut hikayelerinden anlaşılmaktadır. Özellikle Ege ve Trakya’da yaygın olan yağlı güreşi Türk halkı benimsemiştir. Halk arasında en çok ilgiyi Kara Kucak ve Yağlı güreşler görmüştür. Osmanlı döneminde güreş organizasyonları yapılır, birinci olanlara, büyük baş, küçük baş hayvan ve tarım arazisi verilirdi. Tanzimat döneminden sonra bu hediyeler paraya dönüşmüştür. Türkiye’ye modern anlamda güreş 1910 yılında gelmiştir.
Bu güreşin Türkiye’deki ilk antrenörü ise, Macar Raol Peter’dir. 1922 yılında Güreş Federasyonu’nun kurulması ile birlikte minder güreşi daha düzenli bir hal almıştır. Minder güreşine sahip çıkan kulüpler sayesinde Ahmet Fetgeri, Kemal Türel, Tıbbıyeli Sami, Mazhar Kazancı, Emin Şükrü Kurt, Ressam Acar, Mızıkacı Danyal, M.Ali Fetgeri, M.Sami Karayel, Hattat Şevket, Cemal Sek, Seyfi Cenap gibi daha bir çok şampiyon sporcu yetişmiş ve güreşi günümüze kadar getirmişlerdir.

Güreş Kuralları

Uzun tırnaklar ve birkaç günlük sakal yasaktır. Ter asla kabul edilemez. Avantaj elde etmenin her şey demek olduğu bir sporda bu ayrıntıların yerine getirilmesi kesinlikle şart. Güreşçilerin mindere terli gelmesi, vücutlarına kayganlaştırıcı bir takım maddeler sürmeleri yasaktır. Yaralanmaya sebep olabilecek zincir, kolye, yüzük gibi şeyler takmak da yasaktır.
Güreşçiler mutlaka mayolarında mendil taşımak zorundadırlar. Serbest stil ile Greko-romen arasındaki tek önemli fark sadece stildedir. Greko-romende bacakların kullanılması yasak. Serbestte ise tek dalma,
çift dalma gibi bacakların da katkısını gerektiren hamleler bir hayli önemli yer tutmaktadır.
Güreşte amaç rakibin iki omzunu birden mindere yapıştırarak tuş etmektir. 10 puan öne geçme durumu da maçın kazanılması için yeterli olmaktadır. Puanları minder hakemi teklif eder ama minder kenarındaki
jürinin onay vermemesi durumunda bu öneri değer bulmaz. Müsabakalar 3 dakikalık 2 devre halinde oynanır. Devre arasın 30 saniyedir. Eğer normal süre içinde eşitlik bozulmazsa üç dakikalık bir round daha oynanır. Gene eşitlik bozulmazsa hakem kararı geçerli olur. Güreş müsabakaları en az 4 cm kalınlığında ve 9 mt çapındaki minderlerde oynanır.

İlgili Bağlantılar

Türkiye Güreş Federasyonu
Uluslararası Güreş Federasyonu



g4




İSLAMGREEN34 SPOR GROUP  
 


 
TURKEY SPOR POWER  
 




 
TURKEY SPOR POWER  
 



 
TURKEY SPOR POWER  
  TURKEY SPOR POWER  
Bugün 13 ziyaretçi (15 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol